Gezilecek Yerler
Peri bacalarının cazibesi, geleneksel mutfağı ve sıra dışı manzaraları ile Kapadokya yeraltı şehirleri, ilginç peri bacaları, kaya otelleri, etkileyici vadileri ve biri birinden şaşırtıcı aktiviteleriyle yeryüzünün en özel yerlerinden biridir. Kapadokya’yı keşfetmeye, milattan sonra IV. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatına ev sahipliği eden Bizans Ortodoks kiliselerini barındıran Göreme Açık Hava Müzesi’nden başlanabilir. Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan ilk Hristiyanlar tarafından inşa edilen ve yaklaşık 55 m olan, bölgenin en derin yeraltı şehri unvanına sahip Derinkuyu Yeraltı Şehri gezilmesi gereken diğer mimari yapılardandır. Hristiyanlığın yayılışının ilk yıllarında önemli bir dini merkez olan Ihlara Vadisi toplam 14 km olup içerisinde döneminin fresk ve resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise barındırmaktadır. Kapadokya’nın en büyük manastırı olan Selime Manastırı, en ihtişamlı kalelerde olan Uçhisar Kalesi’ni, Yunan köyü Çavuşin’i ziyaret etmeli ve bölgenin eşsiz tarihine tanıklık etmelisiniz. Geçmişi Hititlere kadar uzanan ata mesleği ve el sanatı olan Çanakçılığı yakından görmek ve isteyen turistler bu deneyimi yaşatmak üzere Avanos Çömlek Atölyesi’ne mutlaka uğramalıdır. Mozaik ve fresklerin eşsiz güzelliklerini barındıran Keşlik Manastırı, Şahinefendi Köyü yakınlarında Erken Bizans Dönemi’ne ait olan hamam kalıntılarını ve mozaikleri keşfedeceğiniz Kapadokya bölgesinin en önemli yerleşimlerinden biri olan Sobesos Antik Kenti ziyaret edilecek eşsiz yerler arasındadır.